.. Ya dönmeyenler , iste onlar.. Ayrı bir konu.. Dahası, Balkanlı milliyetçi
kurgular kendi ulusal kimliklerinin “Batı Medeniyeti”nin koruyucusu sıfatında
olduğunu da sürekli vurgularlar.. Buradan kendine Avrupa kimliği payı
çıkarırlar.
Günümüzü, bir ulus devletin ya da toplumsal sınıfın
üyesi olarak tanımlamadan tümüyle farklı, ortak toplumsal özdeşleşmelerle göze
çarpan uyanmalar ya da yeni uyanmalar tanımlamaktadır. Etnik olarak kendi
özüne dönme , Bölgecilik, dil, kültürel varlık, kabile ya da etnik bağlılık,
bir dinsel gruba adanmışlık, yerel bir cemaate bağlanma yeniden uyanmanın
aldığı birçok biçimden bazılarıdır. Doğu ile Batı'nın her ikisinde ya da Üçüncü
Dünya ülkelerinde bu yeni hareketlerin ya da bir başka deyişle şimdi canlanan
eski moda hareketlerin tam bir listesini çıkarmak çok uzun zaman alacaktır.
Bunlar devlet, özellikle de ulusal devlet (aslında söz konusu olan kavramsal
devlet ise de) bunalımının önemli bir görünümünü oluşturur. Bence devlet
bunalımı, sermayenin uluslararasılığı (ve onun ötesinde genel olarak dünyanın
kapitalist ülkelerindeki ekonomik yaşamın küreselleşmesi) ile devletin
dünyamızda var olan tek siyasi sistem olduğu düşüncesi arasındaki çelişkinin
ürünüdür. Burada ortaya çıkan soru, sermayenin giderek uluslararasılaştığı
koşullarda niçin dünya halklarının buna kendilerini uluslararasılaştırarak,
yani sınıf bağılıklarını ulusal sınırların ötesinde tanımlayarak yanıt
vermedikleridir?
Balkanlarda farklı etnik grupların yüzyıllardır birbirleriyle savaştığı savı oryantalizmin bölgedeki söylemsel
Balkanlarda farklı etnik grupların yüzyıllardır birbirleriyle savaştığı savı oryantalizmin bölgedeki söylemsel